soru sorasın ki cevap bulasın

Kayıt Ol! Kayıt olduğunuzda sorduğunuz soruları takip edebilir
ve bilge üye olma şansını elde edebilirsiniz

Tüm Sorular (Alfanumerik Liste)

Soru:

Mete han'ın hayatı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Soruyu soran: Renan | Tarih: 2007-03-06 | Okunma sayısı: 4320

Soruya verilen cevaplar:

Sponsor bağlantı: Limon mu yoksa çilek mi daha şekerlidir?
user avatar

Mete Han’ın babası Teoman Çin yıllıklarında Tan-hu (veya Şan-yü) diye anılmaktadır ki, Hun dilinde imparator ünvanı olan bu tabir basit bir kabile reisi değil, çok önceleri teşekkül etmiş bir devletin başkanı olduğunu gösterir. Üvey anasının teşviki ile babası tarafından veliahtlık hakkının kendisinden alınması teşebbüsü karşısında Mete Han, emrindeki demir disiplin altında yetiştirdiği 10 bin atlı ile katıldığı bir sürek avında Teoman’ı öldurerek Hun Tan-hu’su ilan edildi (M.Ö.209).

Mete Han, doğudaki Moğol-Tunguz kabileler birliği Tung-hu’ların ısrarla toprak taleplerine savaş ile mukabele ederek onları perişan ettikten ve böylece hakimiyetini kuzey Peçli’ye kadar genişlettikten sonra güney-batıya döndü ve Orta Asya’daki, Hind-Avrupa kökenli oldukları sanılan Yüe-çi’leri yerlerinden oynattı. Bunlar kütleler halinde batıya doğru çekilirken Mete Han güneye yönelerek Huang-ho büyük dirseği içindeki Ordos bölgesini ele geçirdi ve oradan Çin topraklarına girdi. Mai-yi, T’ai-yuan şehirlerini zapt ederek Han sülalesinin kurucusu İmparator Kao-ti’nin 320 bin kişilik, hemen hemen tamamen piyade ordusunu, bozkır usulü sahte ric‘at tâbyesi ile çenber içine aldı (M.Ö. 201). İmparator, vaktiyle Türkler’in yaşadığı bütün toprakların Hun Devletine terki, yiyecek ve ipek verilmesi ve yıllık vergi taahhüdü şartları ile kendini ve ordusunu kurtarmağa muvaffak oldu. Çin ile dostluk havası içinde ticarî münasebetleri geliştirirken Mete Han, İrtiş yatağına kadar olan bozkırları (Kie-kun = Kırgızlar’ın memleketi) ve buranın batısındaki Ting-ling’lerin yerini, bazı eski Ogur (O-k’ut) kolları ile meskun araziyi, kuzey Türkistan’ı zaptetti ve Isık Gölü etrafındaki Vu-sun’ları hakimiyeti altına aldı.

         Bu suretle büyük Hun hükümdarı o çağda Asya kıt‘asında yaşayan Türk soyundan bütün toplulukları kendi idaresinde tek bayrak altında toplamış oluyordu. İmparatorluk sınırlarının Mançurya’dan Aral Gölüne, batı Sibirya’dan Gobi Çölü-Tibet hattına kadar genişlediği bu tarihlerde Hunlar’a tabi olanlar arasında Moğollar, Tunguzlar ve Çinliler de vardı. Mete Han tarafından Çin hükümetine önderilen M.Ö. 177 tarihli mektuptan anlaşıldığına göre Türk devletine bağlı kavimlerin sayısı 26 idi ve bunların hepsi, Tan-hu’nun ifadesi ile “yay geren halk” yani “Hun” olmuşlardı.


http://www.ozturkler.com/data/0001/0001_02_05.htm

Bu soruyu cevaplayın

Yeni bir soru sorun