Soruyu soran: Misafir | Tarih: 2007-04-01 | Okunma sayısı: 15095
İmam-ı Rabbânî Kuddise Sırruhu Hazretleri bir tespitte bulunur. Bu tespit şudur: Resûlullah (S.AV)'in vefatı ile birlikte bu ümmetin evveli başlar, yani ilk beş yüz yıllık dilim. Bu dilim hicri 0–500 (miladi: 623–1123) yılları arasıdır. Ortası yani ikinci beş yüz yıllık dilim hicri 500–1000 (miladi: 1123–1623) yılları arasıdır.
Âhiri, yani son dilim ise hicri 1000–1500 (miladi: 1623–2123) yılları arasıdır. Bu, İmam-ı Rabbânî K.S Hazretleri'nin tespitidir. Bu tespitten çıkaracağımız sonuç şudur: Hicri bin beş yüz yılının başından itibaren vakit dolmuştur. Beklenenin gelmesi an meselesidir. Bugünkü tarihle yetmiş beş yıl veya yüzyıl gibi bir zaman kalmıştır.
Said-i Nursî Hazretleri de kıyamet ile alâkalı bazı hadis-i şerifler ve bazı âyetler üzerinde Ebced hesabı, cifir ilmi ile yaptığı çalışmalar neticesinde bazı rakamsal sonuçlara varır. “Ümmetimden bir taife Allah'ın emri gelinceye (yani kıyametin kopmasına) kadar muzaffer hâlde hak üzerinde devam edecektir.”
Bu hadis-i şerif hadis kaynaklarında bu lafızlarla rivayet edildiği gibi, aynı mânayı ifade eden farklı lafızlarla da rivayet edilmiştir. Yukarıda zikrettiğimiz hadis-i şerifi Said-i Nursî Hazretleri, Ebced ve cifir hesabı ile şöyle bir neticeye bağlamaktadır: “Birinci cümle, bin beş yüz makamıyla, âhir zamanda bir taife-i mücahidînin son zamanlarına ve ikinci cümle, bin beş yüz altı makamıyla, galibâne mücahedenin tarihine ve üçüncü cümle, bin beş yüz kırk beş makamıyla, pek az bir farkla, hem Fâtiha'nın, hem de Ve'l-Asr sûresinin iki cümlesinin gaybî işaretlerine işaret edip, tevafuk eder. Demek, bu hadis-i şerifin üç cümlesinden her birisi, bin beş yüz tarihine ve mücahedenin ne kadar devam edeceğine dair bir işaret vermektedir.”
Said-i Nursî'nin bildirdiği üç tarih vardır: Bunlardan biri hicri 1500, ikincisi hicri 1507, üçüncüsü ise hicri 1545'tir. Her şeyin en doğrusunu ancak Allah Celle Celâluhu bilir. İslâm âlimlerinin bu tür tespit ve yaklaşımları sadece bir önsezi, bir öngörü ve iyi niyetli tahminden başka bir şey değildir.
Yukarıda bahsi geçtiği üzere İmam-ı Rabbânî Kuddise Sırruhu Hazretleri'nin hicri 1500 yılı ile ilgili tespitleri ile Said-i Nursî'nin Ebced hesabı ve cifir ilmi ile elde ettiği tespitler birbirleri ile tamamen örtüştüğü için üzerinde durulmaya değer görülmektedir. Bizim bu yazıyı yazıp yayınlamamızın ana sebebi, insanları bu vaad edilen güne hazırlıklı olmaya davet etmektir. Yoksa kıyametin elli sene sonra mı, yüz sene sonra mı, beş yüz sene sonra mı kopacağını bilmek, bunu insanlara anlatmak değildir. Yanlış bir anlaşılmaya fırsat vermemek için altını çizerek diyoruz ki:
Kıyametin ne zaman kopacağının bilgisi Allah Celle Celâluhu'ndadır. O'ndan başkası bunu bilemez.
1 Oxford üniversitesine gimek için kaç net yapmak lazım? 3962 defa okundu
4 Bakü-Ceyhan petrol boru hattının başlangıcı hangi ülkedir? 4126 defa okundu
5 SI kurulmadan önce insanların boyu nasıl ölçülüyordu? 3241 defa okundu
6 Türkiyenin turizm işletmelerindeki eksiklikler nelerdir? 3438 defa okundu
7 Tamam su barajdan geliyo peki o barajdaki suyu bütün dünya kullanıyor o su ... 3678 defa okundu
9 Ayak kaslarımı geliştirmek için ne yapmalıyım? 4965 defa okundu
11 Türklerin hicri takvimi kullanmalarının sebebi nedir? 4262 defa okundu
12 Çay yaprakları niçin bardağın ortasında toplanır? 7762 defa okundu
20 Sözel bölümden rehber öğretmeni olur mu? 4210 defa okundu