soru sorasın ki cevap bulasın

Kayıt Ol! Kayıt olduğunuzda sorduğunuz soruları takip edebilir
ve bilge üye olma şansını elde edebilirsiniz

Tüm Sorular (Alfanumerik Liste)

Soru:

Kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir?

Soruyu soran: Misafir | Tarih: 2007-04-03 | Okunma sayısı: 7374

Soruya verilen cevaplar:

Sponsor bağlantı: Dünyada kaç solak vardır?
user avatar

KALP VE DAMAR HASTALIKLARI
Kalbin atardamar hastalıkları:
Atardamarın sertleşmesi:
Atardamarları sertleşmesi (arteroskleroz) atardamar sistemini yozlaştıran ciddi, süre gen bir hastalıktır. Atardamar çeperlerinin kalınlaşması ve esneklerini yitirmeleriyle nitelenir. Bu hastalığı tanımlamadan ve açıklamadan önce , atardamarların mikroskobik yapısını anımsamak gerekir.
Atardamar çeperi:
İç içe 3 tabaka ya da gömlekten oluşmuştur:
-- iç gömlek ;kana en yakın gömlektir ve iki bölüm kapsar: Endotel ve desteği;endotelin her bozunu, kan akışını bozar ve yerel trombozlara yol açar (pıhtılar oluşumu);
-- orta gömlek; iç gömlekten esnek ve yoğun bir iç zar ile ayrılır; esnek ve kassal liflerden oluştuğundan damarın yumuşaklığını, direncini ve esnekliğini sağlar. Esnek bir dış zar, iç gömleği en dış gömlekten ayırır.
-- dış gömlek, atar damar ile içinde bulunduğu organ arasında bağlantıyı sağlar; atardamar çeperinin kendine özgü damarlanmasına olanak verilir
Değişik biçimler:
Atardamarların sertleşmesinin üç değişik biçimi vardır:
Atardamar sertliği:atardamar sertleşmesinin yaşlılık tipi; atardamarcık sertliği.
1) Atardamar sertliği (ateroskleroz):
Son derece ilerleyici bir olgudur;çok erken başlar. 25 yaşını aşmış herkeste az yada çok atardamar sertliği vardır. Bununla birlikte , klinik yansıma genellikle yaşamın sonuna doğru, dolaşım koşulları atardamar sertliği tarafından tehlikeye sokulduğu zaman belirir. Anatomik olarak hem bir sertleşme (hücreler arası maddelerin niceliksel artışı nedeniyle bir dokunun patolojik sertleşmesidir;genellikle yavaş gelişen ve gerilemeyen bir süreçtir) , hem de bir aterom (damarların iç gömleğine yağ kökenli maddelerin çökmesi ve birikmesi oluşumuyla kendini gösteriri.
Ateroma bağlı bozun:
Atardamar çeperinin iç gömleği düzeyinde oluşur ve 4 evrede gelişir:
-- iç gömlekte yağ kökenli maddelerin çökmesi ve birikmesi;
-- daha dayanıksız duruma gelen çeperin esnekliğini yitirmesi ve sertleşmesi ;atardamarın çapı küçülür; bu daralmadır (stenoz);
-- çeperin ülserleşmesi ve zayıflayarak kendiliğinden ya da atardamar basıncı etkisiyle yırtılması;
-- yaralar düzeyinde kan pıhtıları oluşması: bu tıkanmadır (tromboz) .


2) Atardamar sertleşmesinin yaşlılık tipi (orta gömlek kireçlenmesi)
Atardamar sertleşmesinin yaşlılık tipi, yaşlı kişilerde görülür ve atardamarların sertleşmesi sürecinin evrelerinden biridir. Çeperlerinde kas bulunan atardamarların orta gömleklerinde önce yozlaşmalar, sonra kireçlenmeler – bazen de kemikleşmeler – belirlemesi biçiminde kendini gösterir. Daha çok erkeklerde görülür.
3) atardamarcık sertliği (arteriyoloskleroz)
Çok küçük atardamarların yani atardamarcıkların, iç gömleklerinde kalınlaşma ve endotellerinde aşırı gelişme sonucunda çaplarının daralmasıyla nitelenir.
Atardamar sertliği bozunlarının yerleşimi:
Bozunlar özellikle , atardamarların çatallanma yerlerine ya da daha kalın bir gövdeden bir atardamarın ayrılma yerine yerleşir:
-- aort düzeyinde (kaburgalar arası atardamarların, böbrek atardamarlarının aorttan çıkış yerleri;karın aortu; kalça atardamarları çatalı);
-- bacak atardamarları düzeyinde (uyluk atar damarı ve dinardı atardamarı);
-- beyin atardamarlarında ve gözde ağ tabaka atardamarında ;
-- kalp atardamarlarında.
NEDENLER:
Atardamar sertliğin nedeni günümüzde hâlâ bilinmemektedir; ama ortaya çıkışını kolaylaştıran ve gelişimini hızlandıran koşullar saptanmıştır.
Ortaya çıkışını kolaylaştıran etmenler
1) Kalıtım:
Ünlü Fransız kalp uzmanlarından prof. Lenegre , 34 yaşında göğüs anjinine yakalanmış ikizler örneğini vermektedir; her ikisi de 2 yıl sonra kalp kası enfarktüsünde ölmüşlerdir. Bazı ailelerin atardamar sertliğine yakalanmaya yatkın olduğu görülmüştür. Dolayısıyla, bu hastalığa kalıtımsal yatkınlıktan söz edilir.
2) Cins:
Erkeklerin kadınlara oranla atardamar sertliğine yakalanmaları olasılığı, hiç değilse 60 yaşından önce, daha çoktur. 40 – 50 arası bir yaş dilimi için atardamar sertliği hastalarının yüzde 90’ı erkektir. 60 yaşın ötesinde atardamar sertliği olasılığı, erkekler ve kadınlar için aynıdır. Bu gözlem, kadınların kanında dolaşan östrojennlerin yaşdönümünden önce atardamar çeperlerini koruduğu varsayılarak yorumlanır.
3) Tütün:
aterom oluşma olasılığını artırır.
4) Şişmanlık:
aynı biçimde bir tehlike etmenidir.


5) Yağ metabolizması bozuklukları:
Atardamarların iç gömleğine kolesterol çöker. Kan kolesterol çöker. Kan kolesterol düzeyi yükseldikçe, atardamar serliğinin gelişme tehlikesi fazlalaşır.
4) Şeker hastalığı:
Bir şeker hastasının atardamar sertliğine yakalanma tehlikesi fazlalaşır.
5) Atardamar yüksek basıncı:
Atardamar serliğinin hem nedeni, hem de sonucudur. Atardamarları dayanıksızlaştırır., kanama ya da ülserlerin oluşumunu hızlandırır.

TEDAVİ
Sorun koruyucu önlemlerin alınmasıdır.
Ateromun oluşturduğu ciddi atardamar hastalığı, iki grupta toplanabilen, ortaya çıkışı kolaylaştırıcı etmenlere bağlıdır. Önce cins ve kalıtım: Bunlar konusunda söylenecek şey yoktur. Aynı biçimde, çok ciddi bir hastalık olan şeker de bir yana ayrılmalıdır. Ama ikinci grupta etki edilebilecek etmenler vardır. Şişmanlıktan ve aşırı beslenmeden sakınılmalıdır. Kişi sık sık tartılmalı ve kilo alımı çok olduğu anda az yemelidir. Kalori bakımından çok zengin besinler bırakılmalıdır. Tıbbi gözetim altında beslenme rejimine başlamaktan kaçınılmamalıdır. Ayrıca organizmanın kolesterolü, bir yandan özellikle yağlar ve şekerlerden yapılır, öte yandan da beslenme ile alınır. Demek ki büyük ölçüde kolesterol alımı önlenmelidir. Kanda kolesterol düzeyi yükselmesine karşı savaşmak için başlıca iki silah vardır. Atardamar basıncı elden geldiğince sık gözlenmelidir. Atardamar yüksek basıncı, sonuçları ciddi olabilecek bir hastalıktır ve gecikmeksizin tedavi edilebilmesi için erken ortaya çıkarılması gerekir. Ama bu arada, yaşla birlikte atardamar basıncının normal olarak yükselebileceği unutulmamalıdır.

KALP ATARDAMAR YETMEZLİĞİ
Kalp kasının atardamar ağındaki bir kusura bağlı rahatsızlıkların tümüne , kalp atardamar yetmezliği denir.Kalp atardamar yetmezliği 3 grupta toplanabilir;çaba harcama sırasında gelen göğüs anjini ağrıları;kalp kası enfarktüsü;kalp yemezliğinin bir biçimi. Oldukça sık rastlanan bir hastalıktır. Fransa’da ölümlerin yüzde 40’ı kalp – damar hastalıklarındandır. Yani her yıl 150 000 kişi kalp kası enfarktüsünden ölmektedir.
Kalbin anatomisini kısaca anımsamak yararlı olacak . kalp kasının damarlaşma sisteminde sağda ve solda iki kalp atardamarı bulunur. Her kas bölgesi, yalnız bir tek atardamarcık ile damarlanır. Bu atardamarcık tıkanma durumlarında , onu ilgilendiren bölge artık damarlanmaz ve ölür. Kalp atardamarı kalp kasına oksijen ve şeker taşınmasına sağlar; gerçekten , kalbin çalışması arttığında oksijen gereksinimi de eş değerli olarak artar.


ATARDAMAR İLTİHAPLANMALARI
Atardamar iltihapları ya da bacakların tıkayıcı atardamar hastalıkları , bacak atardamarlarından birinin çapında küçülmeyle , bunun sonucu olarak da bu atardamar tarafından kanlanan alanlardan geçen kan miktarında bir azalmayla nitelenir.
Sık rastlanan ve 50 yaşına aşmış erkeklerde daha çok görülen hastalıklardır.
NEDENLER:
En sık rastlananıdır. Atardamar sertliğini , daha doğrusu ateromlu hastalığın bacak atardamarları düzeyinde yerleşmesine bağlıdır.
Atardamar sertliğinin anatomik bozunlarını ve göğüs anjinine ya da enfarktüsü yol açabilen kalp atardamarları düzeyine yerleşmelerine daha önce incelemiştik .
Atardamar daralmasına yol açan anatomik bozunlar , bacaklar düzeyinde de kalp atardamarları düzeyindekilerle aynı özellikler gösterirler. Atardamar iltihabının ortaya çıkışını kolaylaştıran etmenler , göğüs anjinininkilere benzer;
-- atardamar yüksek basınç;
-- şişmanlık;
-- tütün kullanımı;
-- kan kolesterol düzeyi yüksekliği;
-- şeker hastalığı.
Bunun dışında , erkeklerin hastalığa yakalanma tehlikesi kadınlardan fazladır. Nitekim , atardamar iltihabı ve kalp damarları yetmezliğinin birlikte görülmesine sık rastlanır. Buna karşılık , atardamar iltihabının , beyin dolaşımını yetmezliğine yol açan beyin atardamarları düzeyinde ateromlu yerleşimle birlikte bulunması , daha az görülür. Böbrek atardamarları düzeyinde ateromlu bir yerleşmeyse , daha da seyrektir.

Ateromsuz atardamar iltihapları:
Ender görülürler.
Önemli bir bölümünü bürger hastalığa oluşturur. Bu hastalığın temel nedeni bilinmemekte birlikte, tütünün belirleyici rol oynadığı sanılmaktadır.
Bağdokusu hastalıkları grubuna giren kural dışı atardamar iltihabı nedenleri arasında şunlar sayılabilir:
-- düğümlü periartrit
-- lupus ;
-- skleroderma
-- romatizma kökenli yaygın atardamar iltihabı


TOPLARDAMAR İLTİHABI
Toplardamar iltihabı , ayak ya da baldır toplardamarından birinin içinde kan pıhtısı oluşmasıdır.
NEDENLER:
Oldukça sık rastlanan bir hastalıktır. Özellikle ameliyatlarda ve genel kural olarak yatağa bağlı hastalarda görülür.
3 grup ayırdedilir.
-- kadın hastalıklarıyla ve doğumla ilgili toplardamar iltihapları;
-- ameliyat sonrası toplardamarı iltihapları;
-- hastalığa bağlı toplardamar iltihapları;
Kalp yetmezliği çekenlerde , trombozlar ( dolaşımda pıhtıların oluşması ) dolasıyle , toplardamar iltihaplanmaları çok sık görülür.
Toplardamar iltihabı özellikle 40 yaşından genç kadınlarda görülür. Bu yaştan sonra, erkeklerde ve kadınlarda toplardamar iltihabı görülme oranı aynıdır.
Şişmanlık ve ailede toplardamar iltihabı çeken kişiler bulunması , hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştırıcı etmenlerdir.
Tromboz oluşması trombositlerin bir toplardamar çeperinin bozuk bir notasında birbirlerine yapışmalarıyla açıklanır. Trombasitler kan pıhtılaşmasını kolaylaştırıcı maddeler taşırlar ve pıhtı büyüyerek , kan dolaşımının normal olarak yapılmasını engeller. Dolasıyle , başlangıçta damar çeperindeki bir bozukluk , pıhtı oluşmasını kolaylaştırır.
Ameliyat sorası toplardamar iltihapları şu bölgelerin ameliyatlarını geçirmiş hastalarda açığa çıkar:
-- küçük leğen ( fi brom, prostat )
-- karın (mide , fıtık , apandisit , dalak )
-- göğüs;
-- kırıklar ( kırık nedeniyle ameliyat olmuş kişilerde , çoğunlukla alçıya alınan bölgede toplardamar iltihapları , önceden toplardamar iltihabı eğilimi olan kadınlarda doğum sonrasında , sezaryen sonrasında , ender olarak da düşükler sonrasında ortaya çıkarlar.
Hastalığa bağlı toplardamar iltihapları bazı kanserin , frengi ya da damla hastalığı gibi sürügen hastalıkların , tifo ve septisemiler gibi ive gen hastalıkların evrimi sırasında görülebilirler.
Ama özellikle , ikili kapak bozuklukları , kalp yetmezliği , kulakçık fibrilasyonu kalp kası enfarktüsü hastalılarının toplardamar iltihapları bu gruba girer. Yatağa bağlı herhangi bir kalp hastasında ortaya çıkabilirler. Gerçekten , hareketsiz uzanma durumu , bir toplardamar iltihabının ortaya çıkışında en elverişli koşuldur.


Toplardamarda kan göllenmesi oluşur ve bu göllenme , kanda pıhtılaşma yeteneğinin artmasına bağlı olarak , toplardamar dolaşımını engelleyen bir pıhtının oluşmasını kolaylaştırır.

ATARDAMAR YARALANMALARI
Atardamar yaralanması , her zaman ciddi ve hemen tedavi edilmesi gereken bir olaydır. 2 önemli ağır basar: kan yitiminin bolluğu; yara aşağısındaki dokuların kan dolaşımının durması nedeniyle zarar görmesi.

NEDENLER:
Atardamar yaralanmalara , ya düzgün kenarlı yaralar oluşturan kesici ya da batıcı araçlar ( bıçak , şiş ) ya ateşli silahlar ( kurşun obüs parçaları ) , ya açık kemik kırıkları ya da değişik yaralayıcı etkenler ( sopa , ayak darbesi , çarpışma ) yol açar; çoğunlukla , atardamar çeperinde yırtılmalar ve ezilmelerle birlikte görülürler.

TOPLARDAMAR YARALANMALARI
Atardamar yaralanmalarından daha ender görülürler ve daha az ciddidirler.
Yalnızca büyük toplardamar gövdelerinin ( söz gelişi boyun , uyluk toplardamarı ) yaralanmaları ölümle sonuçlanabilir.

NEDENLER:
Nedenleri bir yaralanma , bir darbe , açık kırık , yüzeysel varis yırtılması olabilir.

KALP YARALANMALARI
Ender , ama ciddi bir olaydır; bütün göğüs yaralanmalarında kalp yaralanmasında kuşkulanmalıdır.
Hemen ameliyat gerektiği açıktır.

NEDENLER:
Göğüs yaralanmalarının yüzde 5 – 10 ‘unda kalp yaralanmalarına rastlanmaktadır.
Ateşli ve kesici , delici silahların yol açtığı yaralanmalar en sık nedendir.

user avatar

Kalp Yetersizliği Nedir?
Kalp yetersizliği; kalbin kanı pompalama gücünün normalden daha zayıf olmasıdır. Kalp yetersizliği, kalbin çalışmasının durması demek değildir. Kalp yetersizliğinde kan, kalp ve vücut arasında daha yavaş hareket eder, kalp içindeki basınçlar artar. Bu yüzden kalp vücudun ihtiyacı olan yeterli miktarda oksijen ve besin maddelerini karşılayabilecek kanı pompalayamaz. Kalp yetersizliğinin başlangıç dönemlerinde daha fazla kanı pompalayabilmek için kalp içindeki boşluklarda olduğundan daha fazla gerilme olur. Ancak devamlı yüksek basınca karşı çalışan kalp adalesinde zamanla zayıflama ve kalp boşluklarında genişleme olur. Böbrekler de kendilerine az kan geldiği için bu duruma su ve tuz (sodyum) tutarak cevap verirler. Bu tutulan su kollarda, bacaklarda, ayaklarda, ayak bileklerinde, akciğerlerde ve diğer organlarda toplanır. Sonuçta; vücutta sıvı fazlalığı oluşur ve kişinin kilosu artar. Bu duruma sıvı biriktirici (konjestif) kalp yetersizliği denir.
Kalp yetersizliğinin belirtileri nelerdir?
Nefes darlığı: kanın akciğerlerde birikmesinden dolayı akciğerler oksijen almak için yeterince genişleyemezler. Bu durumda kişi egzersiz sırasında veya ciddi kalp yetersizliğinde görüldüğü gibi istirahatte, özellikle geceleri düz yatınca hava açlığı hisseder. Bazen de kuru öksürük ve hırıltılı solunum olur.
Bacaklarda, karında şişlik: Hem kan dolaşımı yavaşladığı hem de böbrekler aşırı su ve tuz tuttuğu için vücutta şişlikler oluşur. Kanın kalbe geri dönüşü yerçekimi nedeniyle kalp seviyesinin daha alt bölümlerinde kalan organlardan (bacaklar, karaciğer, karın cildi, üreme organları gibi) daha zor olduğu için en fazla sıvı birikimi vücudun alt kısımlarında olur. Buna ödem (şişlik) denir. Kişinin vücut ağırlığı artmaya başlar. Gece yatınca vücudun alt kısımlarında biriken sıvı yerçekimi etkisi kalktığı için kalbe geri döner ve böbreklere daha fazla kan gelir, bu durum karşısında böbrekler daha az sıvı tutar ve kişinin gece idrar yapma sıklığında artış olur.
Halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı: egzersiz sırasında vücudun hareketini sağlayan kaslara yeterli kan pompalanamadığı için çabuk yorulma ve halsizlik oluşur. Ayrıca beyine de az kan gittiği için baş dönmesi bilinç bulanıklığı gelişebilir.
Midede dolgunluk hissi, iştah kaybı, bulantı: bu tür şikayetlerin nedeni de sindirim sistemi organlarında sıvı birikmesidir.
Çarpıntı, nabız düzensizliği: kalp yeterince kan pompalayabilmek için dakikada normalden daha fazla atar, bazen bu atışlar düzensiz olabilir.
Karın ağrısı, ishal: sindirim sistemi organlarında ve karaciğerde sıvı birikiminden dolayı özellikle karnın sağ üst bölgesinde ağrı olur, bu ağrı karnın sağ üst bölgesine bastırmakla şiddetlenir.
Hastada yukarıda sayılan bu şikayetlerden biri veya birkaçı bulunabilir. Bunların şiddeti hafiften ağıra kadar değişebilir. Ancak bazen kalp yetersizliğinin ilk evrelerinde bu şikayetlerden hiçbiri de olmayabilir.
Kalp yetersizliğinin nedenleri nelerdir?
Kalp yetersizliği kalp kasında hasar yaratan çeşitli durumlarda ortaya çıkabilir. Bunlar;
1. Kalp damarlarında daralma veya tıkanmaya neden olan damar sertliği (Koroner arter hastalığı): koroner damarlar kalbe oksijen ve besin maddelerini sunan, kalbi besleyen damarlardır. Koroner arter hastalığında, bu damarların normal yapısı bozulup duvarlarında yağ ve çeşitli hücreler birikir ve damar tıkanarak kalbe oksijen ve diğer besin öğeleri sunulamaz. Kalbin oksijen gereksiniminin arttığı durumlarda (egzersiz, korku, heyecanlanma, sinirlenme, cinsel aktivite gibi) bu damarlar kalbe yeterince kan sunamaz ve bunun sonucunda göğüs ağrısı olur.
2. Kalp krizi (Miyokard enfarktüsü): koroner damarlarda aniden tam tıkanma olursa kalp kası beslenemez ve kalp kası hücreleri ölür. Bu hücrelerin yerine kasılmayan skar dokusu oluşur ve kalbin kasılma fonksiyonları bozulur.
3. Kardiyomiyopatiler: koroner arter hastalığı dışında kalp kasında hasar yaratan durumlardır. Bunlara mikrobik enfeksiyonlar, alkol ve ilaç bağımlılığını örnek verebiliriz.
4. Yüksek tansiyon: kan basıncı, kanın damar duvarında yarattığı itme etkisidir. Yüksek kan basıncı ise arterlerdeki bu itme etkisinin normalden daha fazla olmasıdır. Bu durum yıllar içerisinde kalbi büyütür ve sonrasında kalbin kasılma fonksiyonunu bozar.
5. Kapak hastalıkları: kanın kalp içinde akarken veya vücuda pompalanırken engellenmesi veya geri kaçmasına neden olarak kalp kasında yetersizliğe yol açarlar.
6. Şeker hastalığı
7. Böbrek yetmezliği
Kalp Yetersizliği nasıl tedavi edilir?
Doktorunuz ve siz bir araya gelerek hep birlikte tedavi seçeneklerini gözden geçirmelisiniz. Doktorunuz sizin için en uygun olan tedavi seçeneklerini belirleyecektir. Tedaviyi belirlemeden önce kalp yetmezliğinin tanısı doğru bir şekilde konularak hastanın yeterli şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Doktorunuzun verdiği ilaçları düzenli olarak kullanınız. Kalp yetersizliği tedavisinde ana hatlarıyla kullanılan ilaçlar ACE inhibitörleri, AT-2 reseptör blokerleri, idrar söktürücüler, kalp kasının kasılmasını güçlendiren ilaçlar (digoxin gibi), damarlarda gevşeme yapan ilaçlar (vazodilatörler) ve beta bloker denilen ilaç gruplarıdır.
Diyet alışkanlıklarında değişikler yapınız: Günde en fazla 2 gram tuz (sodyum) almalısınız. Lifli gıdalar ve potasyumdan zengin yiyecekler tüketmelisiniz. Eğer kilo fazlalığınız varsa günlük almanız gereken enerji (kalori) miktarını azaltmalısınız. Doymuş yağlardan, kolesterolden ve şekerden az beslenmelisiniz. Kalp yetersizliğinde diyet konusunda detaylı bilgi için ilgili bölüme bakınız.
Yaşam tarzı değişiklikleri: her gün kilonuzu aynı saatlerde tartarak not ediniz. Günlük faaliyetlerinizi doktorunuzun önerdiği şekilde arttırınız, zamanınızı devamlı dinlenerek hareketsiz bir şekilde geçirmeyiniz. Aşırı kilonuz varsa planlanmış aktivitelerle kilo vermeye çalışmalısınız. Sigara alışkanlığınız varsa vazgeçiniz, aşırı miktarda alkol kullanıyorsanız ya tamamen kesmeli ya da uygun bir şekilde azaltmalısınız.
Kalp yetmezliğinde cerrahi seçenekler (ameliyatlar): Bu cerrahi teknikleri; kalbi destekleyen cihazların takılması, kalp boşluklarının genişlemesinden dolayı kan kaçağına neden olan kalbin sol tarafındaki kapağın (mitral kapak) tamiri, tıkanan damarlara baypas yapılması, kalp kasına destek sağlamak amacıyla vücuttan alınan kasların kalbe yama yapılması, genişleyen kalp boşluklarının tamiri ve kalp nakli şekline özetleyebiliriz.
Doktorunuzla düzenli aralıklarla görüşünüz: Bu ziyaretler sırasında doktorunuz kullanmakta olduğunuz ilaçları ve kilo kayıtlarınızı görmek isteyecektir. Doktorunuzla görüşmeniz sırasında hangi sıklıkta kontrollere gelmeniz gerektiğini doktorunuza sorunuz.
Kalp Yetersizliği tedavisi bir takım işidir: Bu takımdaki anahtar oyuncu sizsiniz. Kalp doktorunuz ilaçlarınızı düzenler ve diğer tıbbi problemlerinizi çözümler. Takımın diğer üyeleri de ilgili hemşire, diyetisyen, eczacı ve egzersiz uzmanıdır. Bu takımın başarısı takımın etkin elemanı olarak sizin ilaçlarınızı düzenli kullanmanıza, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri yapmanıza, doktorunuzla olan kontrollerinize düzenli olarak gitmenize bağlıdır.
Kalp yetersizliği tanısı nasıl konulur?
Kalp yetersizliği tanısında şikayetleriniz ve daha önceki tıbbi öykünüz ile ilgili olarak doktorunuz size birkaç soru soracaktır. Bunlar;
şeker hastalığı, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı, göğüs ağrısı olup olmadığı ve diğer kalp hastalıklarının varlığı
sigara alışkanlığınız
alkol alışkanlığınız
almakta olduğunuz ilaçlar
Daha sonra doktorunuz ayrıntılı bir muayene yapar ve kalp yetmezliği ile ilgili bulguları ve kalp yetmezliğini ağırlaştıracak diğer durumlarla ilgili muayene bulgularını araştırır.
Kalp yetersizliğinde kalp yetersizliğinin nedeni ve ciddiyeti ile ilgili birtakım laboratuvar tetkikleri istenir. Bunlar;
Kan testleri: böbrek (üre, kreatinin) ve tiroid bezinin fonksiyonları (TSH,FT3,FT4) ile ilgili testler, kan mineralleri (sodyum,potasyum,kalsiyum,magnezyum, fosfor), kan sayımı (hemogram).
Göğüs filmi: kalbinizin boyutlarını, kalp çevresinde ve akciğerlerde sıvı birikip birikmediğini gösterir.
Kalp ultrasonografisi (ekokardiyografi): EKO ultrason ışını yayan bir aletin göğüs duvarı üzerinizde hareket ettirilmesi ile yapılır. Bu tetkik sayesinde kalbin kapaklarını, kalp boşluklarını, kalbin pompalama kapasitesini değerlendirebiliriz.
Ejeksiyon fraksiyonu (EF): Bu en kolay eko ile ölçülebilir. EF kalbin her atışta kanı hangi güçte pompaladığının bir göstergesidir. Normalde %50’den fazladır. Bu değer %40’ın altında olursa sistolik kalp yetersizliği tanısı konur. Ancak EF değeri normal olsa bile kalp yetersizliği olabilir. Buna diyastolik kalp yetersizliği denir. Sistolik kalp yetersizliği, kalp kasının yeterli güçte kasılamaması nedeniyle oluşur. Bu nedenle kalp yeterli kanı vücuda pompalanamaz. Diyastolik kalp yetersizliğinde kalbin kasılma gücü normaldir. Ancak kalp yeterli miktarda gevşeyemediği için yeterli kan kalbe giremez.
Kalp grafisi (Elektrokardiyografi,EKG): Kalpten gelen elektrik sinyallerini kaydeder. Göğüs kafesinize, el ve ayak bileklerinize yerleştirilen çeşitli elektrotlarla çekilir. Bu elektrotlar EKG monitörüne bağlanır ve kağıt üzerinde kalbinizin elektrik aktivitesini gösteren çizimler çıkar.
Hangi durumlarda doktorunuzu aramalısınız?
Burada herhangi bir şikayetiniz olduğunda bir sonraki randevunuzu beklemeden doktorunuza haber vermeniz gereken durumlar özetlenmiştir. Herhangi bir şikayetiniz olduğunda kullanmakta olduğunuz ilaçları doktorunuza danışmadan kesmeyin veya değiştirmeyiniz.
beklenmeyen aşırı kilo artışları (günde bir kilo veya haftada 2,5 kilo)
ayak, bacak, karın ve ayak bileklerindeki şişliklerin artması
nefes darlığında artış, özellikle uykudan nefes darlığı ile uyanılması
midede şişkinlik hissetme, iştahsızlık, bulantı
aşırı yorgunluk, günlük işlerinizi yapamayacak duruma gelmeniz
solunum yolu enfeksiyonları, aşırı öksürük
nabzınızın dakikada 120’nin üzerine çıkması
yeni başlayan düzensiz nabız atışları
eforla artan göğüs ağrısı
düzenli egzersizler sırasında veya istirahat halinde nefes almada güçlük gelişmesi
uyku düzeninizin bozulması (uyumada zorluk veya aşırı uyku isteği)
idrar miktarınızın azalması
devamlı huzursuzluk hali, bilinç bulanıklığı
devamlı baş dönmesi, sersemlik hissi

“ÖNEMLİ: Bu durumlarda şikayetlerinizin daha da artmasını beklemeden doktorunuzu arayınız. Kolaylıkla ulaşabilecek şekilde doktorunuzun telefon numarası, kullanmakta olduğunuz ilaçları, dozlarını ve varsa ilaç allerjilerinizi bildiren bir liste yapınız”
Acil servise ne zaman başvurmalısınız?
yeni başlayan ciddi göğüs ağrısı, nefes darlığı, terleme, bulantı, güçsüzlük
kalp atışlarınızda hızlanma (dakikada 120-150’den fazlaysa ve özellikle nefes darlığı eşlik ediyorsa)
kol ve bacaklarınızda ani başlayan güçsüzlük veya hareket ettirememe
ani başlayan ciddi baş ağrısı
bilinç kaybı, anlamsız konuşmalar, bayılma
Kalp yetersizliğinde kullanılan ilaçlarla ilgili bilinmesi gerekenler
Kalp yetersizliği tedavisinde her hasta farklı türde ve dozlarda ilaçlara gereksinim duyar. Doktorunuz size şikayetlerinize en iyi gelecek olan ve kendinizi en iyi hissetmenize yarayacak ilaçları verecektir. İlaçlarınızın şikayetlerinizi iyileştireceğini fakat kalp yetmezliğini kökten ortadan kaldırmayacağını unutmayınız.
İlaçlarınızın isimlerini, ne işe yaradıklarını, günde kaç kez, hangi dozda aldığınızı, ne gibi yan etkilerde bulunabileceğini bilmelisiniz. Daima kullandığınız ilaçların bir listesini yapınız.
İlaçlarınızı her gün aynı saatte size tarif edilen şekilde alınız. İlaçlarınızı doktorunuza danışmadan kesmeyin veya değiştirmeyiniz. Kendinizi iyi hissetseniz bile bu ilaçlara devam etmek gerekmektedir. İlaçlarınızı kendimi iyi hissediyorum diye keserseniz şikayetleriniz tekrar başlar ve durumunuz kötüleşebilir.
Almanız gereken ilaçları alışkanlık haline getirmelisiniz. İlaç kutusunun üzerine haftanın günlerini yazarak ilacınızı aldığınızda o günü işaretleyerek ilaç almayı unutmayı önleyebilirsiniz.
Kendinize ilaç takvimi yapınız ve her zaman o ilacı hangi dozda aldığınızı işaretleyiniz. Reçetenizde hangi dozda ilaç alacağınız belirlenmiştir. Doktorunuz belirli aralıklarla şikayetlerinize göre ilaç dozunu değiştirebilir. Bu durumda ilaç dozunuzu ilaç takvimi üzerinde işaretleyerek değiştiriniz. Daha az ücret ödemek pahasına ilaç dozlarını azaltmayınız. İlaçlardan tam yarar görmeniz için tam dozda almanız gerekmektedir. İlaçlara ödediğiniz miktarı azaltmak için doktorunuzla görüşün.
Doktorunuza danışmadan bitkisel ilaç veya kalp yetersizliği dışında almanız gereken ilaç olduğunda almayınız. Mide asit gidericiler, allerji ilaçları, ağrı kesici gibi ilaçlar kalp yetersizliğini kötüleştirebilir.
İlacınızın bir dozunu almayı unutursanız hatırladığınız anda ilacınızı alınız. Aynı zamanda bir sonraki dozu almanız gerekirse onu atlayınız ve daha sonra normal aldığınız düzene dönünüz.
İlaçlarınızı bitmeden reçetelendirip, alınız.
Seyahate çıkacağınız zaman yanınıza gerekli miktarda ilaç almayı unutmayınız. Gerekirse reçetenizin bir fotokopisini yanınızda bulundurun.
Herhangi bir ameliyat veya dişle ilgili işlem gerektiğinde doktorunuza veya diş hekiminize kalp yetersizliği nedeniyle aldığınız ilaçları hatırlatın. İşlem öncesi antibiyotik tedavisi gerekebilir.
Bazı ilaçların kalp hızınızı değiştirebileceğini unutmayın.
İlaçlarınız kan damarlarınızı gevşeterek baş dönmesine neden olabilir. Ayakta veya yataktan kalkınca baş dönmeniz olursa oturun veya birkaç dakikalığına uzanın, daha sonra yavaşca kalkınız.
Kullandığınız bazı ilaçlar gıcık şeklinde kuru öksürük yapabilir (ACE inhibitörleri). Eğer öksürük gece uykunuzu önleyecek şiddette ise doktorunuza haber veriniz.
İdrar söktürücü ilaçlar idrar miktarınızı arttırır. Tek doz idrar söktürücü alıyorsanız sabah alın, günde iki doz alıyorsanız gece uykunuzun bölünmemesi için ikinci dozu öğleden sonra alın.
İdrar söktürücüler su kaybı nedeniyle baş dönmesi, halsizlik, aşırı susuzluk, ağız kuruluğu, az ve koyu renkli idrar ve kabızlık yapabilir. Bu durumda fazla sıvı ihtiyacı olduğunuzu düşünmeyin, doktorunuzu arayın.


 Hergün aynı saatte kendinizi tartın ve kaydedin
 Günlük sıvı alımınızı takip edin
 Solunum problerinizi çözün
 Grip ve zatürre aşılarını yaptırın
 Doktorunuza düzenli olarak görünün
 Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durun
Kalp yetersizliğinde kilo takibi
Her gün kilonuzu takip ediniz
Aynı tartı cihazında tartılın
Her seferinde üzerinizdeki benzer giysilerle tartılın
Her gün aynı saatlerde tartılın, örneğin sabah kalkınca idrarınızı yaptıktan sonra ve kahvaltıdan önce
Kilonuzu bir çizelgeye veya takvime kaydedin
Kendi kendinize kilo takip rehberi;
1. Günde 2 kg yada haftada 5 kg’dan fazla kilo alıyorsanız doktorunuzu arayınız
2. Vücudunuzda şişlik ve su toplanması bulguları varmı?
 Kemeriniz sıkıyorsa
 Karnınızda şişlik varsa
 Giysileriniz dar geliyorsa
 Ayak bileğinizde şişlik varsa
 Ayakkabınız sıkıyorsa
Yukarıdaki bulgulardan bir veya birkaç tanesi varsa aşağıdaki önlemleri alınız;
 İki gün için diyetinizden 500 mg sodyum azaltın (diyet listesindeki yiyeceklerin sodyum içeriğine göre)
 İki gün süreyle günlük aldığınız sıvı miktarını 360 cc (1.5 su bardağı) azaltınız
 Eğer bu önlemlerle vücut sıvısında azalma ve kilonuzda düşme olmazsa doktorunuzu arayınız.
Günlük sıvı alımının izlenmesi
Doktorunuz sıvı almanızı kısıtladıysa her gün aldığınız sıvı miktarını kaydediniz. Bir gün içinde aldığınız sıvı miktarı 2 litreyi geçmemelidir. Günlük sıvı alımının takibini sıvı kısıtlamasıyla yaşamaya alışıncaya kadar devam ediniz. Susama hissinizin olması her zaman vücudunuzun sıvı açığı olduğu anlamına gelmez. İdrar söktürücü ilaçlarla kaybettiğiniz su miktarını yerine koymak zorunda değilsiniz çünkü bu ilaçlar ancak vücudunuzdaki fazla sudan kurtulmanıza yardımcı olur.
Solunum güçlüğü ile mücadele
Geceleri solunum zorluğu çekiyorsanız, yatak başını yükseltme veya yastık sayınızı artırma yardımcı olabilir. Solunumu düzenlemede bazı ipuçları;
Solunum zorluğu çektiğinizde vücudunuzu dinleyin ve yaptığınız efora ara verin
Gün boyu enerjinizi dinlenme araları vererek idareli kullanın: kitap okumak, yazı yazmak, bilgisayar kullanmak gibi.
Stres azaltıcı ve gevşetici yöntemler kullanın: müzik dinleme, meditasyon gibi.
Yukarıdaki yöntemlere rağmen hala nefes darlığı çekiyorsanız;
İki gün için diyetinizden 500 mg sodyum azaltın (diyet listesindeki yiyeceklerin sodyum içeriğine göre)
İki gün süreyle günlük aldığınız sıvı miktarını 360 cc (1.5 su bardağı) azaltınız
Eğer bu önlemlerle de düzelmezseniz doktorunuzu arayınız.
Doktorunuza düzenli olarak görününüz
Düzenli olarak doktrorunuz veya hemşirenizle irtibatınız tedavi planınızın düzgün gitmesini sağlar
Durumunuz hakkındaki sorularınızı önceden yazıp kaydetmeniz muayene sırasında hatırlamanıza yardımcı olacaktır
Başka bir doktora gittiğinizde kalp yetersizliği tedavisinde olduğunuzu belirtip mutlaka kullandığınız ilaçların listesini gösteriniz
Başka doktorlar tarafından önerilen ilaçları kullanmadan önce kalp yetersizliği doktorunuzu arayınız
Nezle-grip ilaçlarını doktorunuza danışmadan kullanmayınız
Depresyon veya seksüel sorunlarınız varsa doktorunuza bildiriniz
Sigara ve tütün ürünleri içmeyi bırakınız: Kalp yetersizliği varken sigara içerseniz; tansiyonuz yükselir, nefes darlığı yakınmanız artar ve kalp hastalığınızda ilerleme olur. Sigara içmeyi bırakırsanız yaşam süreniz uzar
Kalp yetersizliğinde egzersiz ve faydaları
Egzersiz kalbinizi ve dolaşım sisteminizi güçlendirir. Kalp hastalığına neden olan risk faktörlerini azaltır (şişmanlık ve yüksek tansiyon gibi). Dolaşımı düzenleyerek vücudun oksijen tüketimini düzenler. Kalp yetersizliği bulgularını azaltır. Önceden yorgunluk ve nefes darlığı oluşturan aktiviteleri daha iyi yapmanıza olanak sağlar. Düzenli egzersiz sonrası kendinizi daha iyi ve rahatlamış hissedersiniz.
Egzersiz tipi ne olmalıdır?
Egzersiz genel olarak üç tipe ayrılır;
Esneme: egzersiz öncesi ve sonrası kol ve bacakların gerilmesi hareketinizi ve esnekliğinizi arttırır
Aerobik yada kardiyovasküler egzersiz: aerobik egzersiz tipi kalbinize en yararlı olanıdır. Aerobik egzersizle kalp hızı ve tansiyonda düşme, solunumda rahatlama gözlenir. Bu tip egzersizlere örnek olarak; yürüme, jogging, bisiklete binme, yüzme sayılabilir
Kasıcı: kasların yoruluncaya kadar tekrarlayan kasılmasıyla yapılır. Bu duruma ağırlık kaldırma örnektir ve kalp yetersizliğinde önerilmez
Egzersiz süresi ve sıklığı ne olmalı?
20-30 dk süreyle haftada 3-4 kez yapılmalıdır
Kalp yetersizliğinde egzersiz yapmanın kuralları
Düzenli egzersiz yapmıyorsanız aktivite düzeyinizi yavaş yavaş arttırın.
Hoşunuza giden aktivite biçimini belirleyin ve onu uygulayın, yaptığınız egzersiz sizi sıkmasın
Yemekten hemen sonra egzersize başlamayın, en azından 90 dk süre geçmelidir
Egzersiz sırasında sıvı alırken size önerilen günlük sıvı miktarını geçmeyin, gerekirse doktorunuza danışın
Aerobik egzersiz öncesi 5-10 dk’lık esneme hareketleri uygulayın . Egzersiz sonrası ise aniden eforu kesip oturmayın, yatmayın ya da ayakta durmayın çünkü aniden baş dönmesi ve göz kararması olabilir. Eforu yavaş yavaş sonlandırın bu dönemde başlangıçtaki ısınma periyodunda yaptığınız hareketleri yapabilirsiniz
Egzersizi gündelik rutin işlerinize katın ve hep aynı saatlerde uygulayın
Aynı ritimde egzersiz uygulayın. Egzersiz yaparken aynı anda konuşabileceğiniz ritmi yakalayın
Egzersiz için pahalı cihazlar almaktan kaçının
Egzersizde dikkat edilecek önemli noktalar
Düzenli egzersiz programına başlamadan önce doktorunuzla görüşünüz
Ağır kaldırma, ağır cisimleri itme, bahçe işleri yapmaktan uzak durun
Ağırlık kaldırma, aletli jimnastik, jogging ve yüzmeye başlamadan önce doktorunuza danışınız
Kaslarınızı statik olarak kasıcı izometrik egzersizlerden uzak durun
Egzersiz sonrası yatak istirahati yapmayın
Çok soğuk, çok sıcak ve nemli havalarda dışarıda egzersiz yapmayın
Egzersiz sonrası soğuk ya da sıcak duş almayın, saunaya girmeyin
Egzersizi düz arazide yapın, yokuş yukarı kendinizi zorlamayın
Egzersiz programınıza hastalık, seyahat, kötü hava koşulları gibi nedenlerle birkaç gün ara vermişseniz eskisinden daha düşük bir seviyede efora başlayın
Kendinizi iyi hissetmiyorsanız veya ateşiniz varsa efor yapmayın
Egzersizde nefes darlığı ve halsizlik oluyorsa doktorunuza haber verin
Egzersiz süresince hızlı, düzensiz kalp atışları hissederseniz efora ara verin ve dinlenin, 15 dk dinlenme sonrası nabzınız hala 120-150 atım/dk ise doktorunuzu arayınız
Egzersiz sırasında herhangi bir yerinizde ağrı oluşursa eforu sonlandırın
Günlük yaşamda enerjinizi ekonomik kullanmanın yolları
Gün içerisinde yapacağınız aktivitelerinizi planlayın (ev işleri, egzersiz, eğlence vs). Bir gün içinde çok sayıda iş planı yapmayın. Fazla enerji gerektiren işleri kendinizi en iyi hissettiğiniz zamanda yapın.
Gerekirse aktivitelerden önce ve sonra dinlenin
Aktivite sırasında yorgun düşüyorsanız durun ve dinlenin. Aynı işi daha sonraki gün tamamlayabilirsiniz
Yemekten hemen sonra iş yapmayın
Uykunuzu iyi almalısınız, bunun için gün içerisinde kendinizi fazla yormayın
İş yaparken ailenizden yada arkadaşlarınızdan yardım isteyin
Günlük aktivitelerinizi yaparken gerekirse yardımcı alet kullanabilirsiniz (banyoda tabure, yatak başında ihtiyaçlarınızın bulunduğu sehpa vs)
Kolay giyilebilen, önden açılıp kapanabilen giysiler giyinin
Günlük kişisel bakımınızı oturarak yapın (tıraş olma, saç kurutma vs)
Doktorunuzun izin verdiği ölçüde merdiven çıkın, yokuş yukarı yürüyün
Ağır fiziksel aktivitelerden kaçının (yük taşıma, ağırlık kaldırma vs)
Duygusal olarak kendinizi iyi hissetmenin yolları
Her gün kıyafetlerinizi giyinin
Her gün dışarıya çıkın ve yürüyüş yapın
Hoşlandığınız aktiviteleri yada hobileri yapın
Bir yakınınız veya arkadaşınızla duygularınızı paylaşın
Gece uykunuzu iyi alın
Tedavi planınızı takip edin
Günlük aktiviteleriniz için plan yapın ve onu izleyin
Kalp yetersizliğinde cinsel yaşantınız
Kalp yetersizliği cinsel aktivitelerinizi etkiler ancak cinsel birleşme fiziksel ve duygusal birliktelikten ibarettir. Durumunuzu mutlaka partnerinizle konuşun
Sevginizi gösterecek değişik yollar bulun
Cinsel ilişkiye dinlenmiş ve rahat hissettiğiniz anlarda girin
Daha az enerji gerektiren cinsel ilişki yollarını deneyin
Birbirinize karşı sevecen, anlayışlı ve korumacı olun
Kullandığınız ilaçlar cinsel isteğinizi ve performansınızı azaltabilir bu konuda doktorunuza danışın
Cinsel ilişki için gereken enerji; bir-iki kat merdiven çıkma veya bir km düz yolda yürümek kadardır, bu aktiviteleri yapmakta zorlanıyorsanız, cinsel aktivite konusunda doktorunuzun görüşünü alın
Yolculukta dikkat etmeniz gerekenler
Bütün ilaçlarınızı yanınıza alınız ve geziniz sonuna kadar yeteceğinden emin olun
Uçakla yolculuk yapıyorsanız ilaçlarınızı yanınıza alınız, valizinizle birlikte bagaja vermeyin
Yanınızda mümkünse durumunuzu bildiren sağlık kartı veya “epikriz raporu” (daha önce hastaneye yattıysanız taburcu olurken verilen durumunuzu bildirir çıkış özeti) bulundurun
Doktorunuzun telefon numarasını yanınıza aldığınızdan emin olun
Seyahatiniz sırasınca enfeksiyonlardan korunun. İçme suyu güvenilir değilse temizliğinden emin olduğunuz şişe suyu veya meşrubat için
Sadece temiz, klorlanmış ve bakımı yapılan havuzlarda yüzün
Enfeksiyon riski taşıyan yiyeceklerden uzak durun
Grip aşısı yapılmalımı?
Kalp yetersizliği bulunan hastalarda kış aylarında artan gribal enfeksiyonlar sorun oluşturur. Normal bireylere göre nezle, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları daha ağır seyreder. Bazı olgularda kalp yetersizliği bulguları kötüleşebilir ve hastaneye yatırılarak tedavi gerekebilir. Bu nedenle yaz sonu veya sonbahar başında, grip salgınları başlamadan önce grip aşısı yapılabilir. Ancak bu konuda sizi takip eden doktorunuzun onayını alınız. Ayrıca bazı tür grip ilaçlarının kalp ve yüksek tansiyon hastalarınca alınması sakıncalı olabilir. Bu durumda da mutlaka doktorunuzun onayını alarak ilaç kullanınız.

Kalp yetersizliğinde tuz kısıtlayıcı diyet
Sodyum neden sağlık için gereklidir?
Tuz deyince aklımıza sofra tuzu gelir. Sofra tuzunun asıl adı “sodyum klorür”dür. Sodyum klorür %40 sodyum ve %60 klordan oluşur. Sodyum; besinlerde doğal olarak bulunan bir mineraldir. Sodyumun vücuttaki temel görevlerinden birisi sıvı dengesini korumaktır. Vücuttaki hücre içi ve hücre dışındaki sıvıların hareketini kontrol eder, kan basıncını düzenler, sinir uyarılarını iletir ve kalp kası dahil tüm kasların gevşemesini sağlar.
Sodyum (Na), klor (Cl) ve potasyum (K) gibi diğer minerallerle birlikte elektrolit olarak tanımlanır. Bu ismi almalarının nedeni vücutta elektrik akımını iletmeleridir. Elektrolitler hücre içinde ve dışında sıvıların dengesini kontrol ederler. Sodyum ve klor hücre dışında, potasyum da hücre içinde çalışır. Bu mineraller hep birlikte sıvıların dengesini ayarlar.
Sıvı dengesi beslenme açısından çok önemlidir. Elektrolitler hücre içine besinlerin taşınmasına ve artık maddelerin çıkarılmasına yardım ederler. Besin öğeleri ve metabolik atık ürünleri, vücut sıvılarıyla taşınırlar.
Vücuttaki sodyum düzeyini böbrekler ayarlar. Sodyumun fazla miktarı depo edilmez. Vücudunuz fazla miktarda alınan sodyumu atar. Bunun büyük bir kısmı idrarla, daha az oranlarda da terlemeyle atılır.
Fazla olan sodyum her zaman atılırmı?
Hayır. Kalp yetersizlikli hastalarda hepsi atılmaz. Bunun sonucunda, daha çok bacaklarda ve ayaklarda olmak üzere vücutta şişkinlik gözlenir. Bu kabarmalara tıbbi olarak ödem denmektedir. Bu durumu ayrıca böbrek yetmezlikli hastalarda da gözlenmektedir. Bu sebepledir ki, kalp yetersizlikli hastalarda tuz kısıtlanmakta hatta sıfır tuz önerilmektedir.
Sodyum yetersizliği olabilirmi?
Evet. Fakat bu durum normal şartlar altında gerçekleşmez. Ancak bireyin uzun süreli kusma, ishal ve bazı tip böbrek sorunlarında sodyum düzeyi çok azalabilir. Uzun süre ve çok fazla terlemedikçe sodyum düzeyi normal kalır.
Tuzun yüksek kan basıncıyla ilişkisi
Toplumun %30’undan fazlasının sodyuma duyarlı kan basıncına sahip olduğu düşünülmektedir. Bu bireylerin diyetlerindeki fazla sodyum, yüksek kan basıncını oluşturmaktadır. Aynı şekilde sodyuma duyarlı kan basıncınız yüksekse, sodyum alımının azaltılması, kan basıncının düşürülmesine yardımcı olabilir. Yapılan bazı beslenme araştırılmalarında potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi minerallerin yeterli düzeyde alınmalarının yüksek kan basıncına karşı koruyucu etkileri bulunmaktadır.
Sodyumun ne kadarı yeterlidir?
Vücudun normal olarak işlevini sürdürebilmesi için, sağlıklı bir bireyin günlük tuz ihtiyacı 2-6 gr dır. Ama bu değer kalp yetersizlikli hastalarda sıfıra indirilmektedir. 0,5 gram sodyum alımı “güvenli ve yeterli” minimum miktar olarak belirlenmiştir. Bu miktar yaklaşık ¼ tatlı kaşığı tuzdur.
Kalp yetersizlikli hastalara diyet tuz verilebilirmi?
Kalp yetersizlikli hastalara diyet tuz verilmez. Zira diyet tuzunun içeriğinde %50 sodyum+%50 potasyum vardır. Bu hastalara sıfır tuz önerdiğimiz için diyet tuz da bu hastalar için uygun değildir.
Tuzsuz diyet alan hastalara öneriler
Tuz duyunuzu azaltınız.
Yiyeceklere tuz serpmeyi bırakınız.
Tuzlu tada alışkınsanız, dereceli olarak sodyum tüketimini azaltınız.
Taze sebze ve meyveleri daha çok tercih ediniz (bu besinler daha çok potasyumdan zengindir).
Besin gruplarından daha az sodyum içerikli olan besinleri tercih ediniz (et, tavuk, balık, kuru ve taze baklagiller, yumurta,süt, yoğurt gibi. Sade pirinç, makarna ve yulaf ezmesi de fazla sodyum içermez). Çeşitli besinlerin tuz içerikleri “liste 1”de verilmiştir.
Yemekleri lezzetlendirmek için baharatlar (karabiber, pulbiber, sirkeyi ve meyve sularını tercih ediniz.)
Daha az tuzlu ve daha az sodyum içerikli besinleri hazırlamayı öğreniniz. Örneğin; makarna, pirinç, tahıllar ve sebzelerin pişme suyuna tuz ekleme zorunluluğundan kaçınınız. Sodyumu azaltmak için en kolay yol budur.
Yüksek sodyumlu besinlerden vazgeçiniz. Konserve ve tütsülenmiş gıdaları bırakınız (sucuk, pastırma, salam, sosis gibi).
Yiyecekleri satın alırken üzerindeki sodyum ile ilgili etiketleri mutlaka okuyunuz.
Mutfakta tuzluğunuzu, fırın veya ocağın üstü yerine ulaşılması zor olan dolabın içine koyunuz.
Hazır besinlerde veya ara öğünlerde tükettiğiniz besinlerde daha az sodyum ve tuz içeren markaları tercih ediniz.
Sodyum ihtiva eden ilaçlara dikkat ediniz. Bazı ilaçlar sodyum içerirler; anti asitler ve alkali yapma özelliği gösteren ilaçlar, baş ağrısı ilaçları, laksatifler, sakinleştiriciler v.s. gibi. Yüksek kan basıncı için ilaç kullanıyorsanız, sodyum alımınızı azaltmak yarar sağlayabilir. Böylece ilaçlarınız daha etkili olabilir ve belki de kullandığınız ilacın dozu azaltılabilir.
Ev dışında yemek yerken dikkat edilecek noktalar
 Tuzluğu oturduğunuz masadan başka masaya koyunuz. Masanızda baharat karışımları bulundurunuz veya limon isteyiniz.
 Tuzlu atıştırmalar yerine, çiğ sebzeleri tercih ediniz.
 Menüdeki bilgilerle, yüksek sodyum içerenleri belirleyiniz. Salamura ve tütsülenmiş gıdalardan uzak durunuz.
 Hamburgerlerde ve sandviçlerde kullanılan sosları tercih etmeyiniz. Bunlar hardal, turşu, ketçap sosudur. Bunların yerine lahana,soğan ve domatesi kullanınız.
 Servis elemanlarına sorarak yardım isteyiniz. Yemeğininizin tuzsuz hazırlanmasını isteyiniz veya yüksek sodyum içerikli soslardan veya salata soslarından uzak durunuz. Salatalarda daha çok limon ve sirke kullanılmasını isteyiniz.
 Soslu yemekler yerine haşlama ve ızgara olanları tercih ediniz. Özel soslar genelde yemeğe fazladan sodyum sağlarlar. Salata soslu ağır sandviçler yerine taze sebze içeren beyaz etli sandviçleri tercih ediniz.
Ev dışında yemek seçimine örnekler
Et Grubu: Piliç şiş, piliç biftek, balık ızgara, balık buğulama, fırında balık, kağıtta balık
Kurubaklagiller: Barbunya pilaki, mercimek pilaki, fasulye piyaz
Sebze yemekleri: Her türlü zeytinyağlı sarma, dolma ve sebze yemekleri
Meyveler: Her türlü meyve, kavun, karpuz
Ekmek ve Tahıllı Yemekler: Bulgur pilavı, nohutlu, mercimekli, fasulyeli bulgur pilavı, esmer ekmek, mantar soslu spagetti, kepekli ekmek, çavdar, yulaf ekmeği
Börek, pide v.b: Fırında sıvı yağ ve yağsız süt konarak pişirilmiş sebzeli börekler(ıspanaklı, kabaklı, lahanalı, pırasalı) tuzsuz çökelekli börekler, sebzeli-mantarlı pide ve gözlemeler
Çorbalar: Sebze çorbaları, mantar çorbası, balık çorbası, mercimek çorbası, tandır çorbası, fasulye çorbası, ezogelin çorbası
Tatlılar: Enerjisi(kalorisi) sınırlı diyetlerde tatlıların yenmemesi uygun olur. Diyetin enerjisi(kalorisi) sınırlı değilse seçilebilecek tatlılar; aşure, ayva tatlısı, kabak tatlısı, sütlaç, kazandibi, tavuk göğsü (yağsız sütten yapılacaktır).
Salatalar: Rus salatası dışındaki tüm salatalar yenebilir.
Meze ve çerez seçimleri: Humus, yoğurtlu karnabar ezme, yoğurtlu havuç ezme, yoğurtlu salatalık ezme, kısır, mercimekli köfte, patlıcan salatası, çerkez tavuğu, her türlü söğüş sebze (havuç,salatalık,karnıbahar), yağı az beyaz peynir, tuzsuz leblebi veya soyalı leblebi önerilmektedir. Ayrıca günde 5-6 adeti geçmemek üzere fındık-fıstık veya cevizden sadece birinden yenebilir.
Kalp yetersizliği diyetinde potasyumun önemi nedir?
İdrar söktürücü tedavi alan hastalarda idrarla atılan potasyum (K) nedeniyle vücutta potasyum eksikliği meydana gelebilir. Bu durumda yorgunluk, kuvvetsizlik, susama, aşırı idrara çıkma ve kalp atışlarında düzensizlik görülebilir. Bu bulgular varsa doktorunuzu arayınız. Kan tetkiklerinizde potasyum düzeyi eksikliği saptanırsa doktorunuz tedavinizi değiştirebilir.

Bu soruyu cevaplayın

Yeni bir soru sorun