soru sorasın ki cevap bulasın

Kayıt Ol! Kayıt olduğunuzda sorduğunuz soruları takip edebilir
ve bilge üye olma şansını elde edebilirsiniz

Tüm Sorular (Alfanumerik Liste)

Soru:

Tarhana çorbasının hikayesi nedir?

Soruyu soran: Misafir | Tarih: 2008-01-18 | Okunma sayısı: 23358

Soruya verilen cevaplar:

Sponsor bağlantı: Limon mu yoksa çilek mi daha şekerlidir?
user avatar

Tarhana Çorbasının Hikayesi


Devrin sultanı, Ramazan ayında, bir gün tebdil-i kıyafetle şehri dolaşmaya çıkar. Yanında baş veziri vardır. Sultan; Paşa, akşam ezanı kimin kapısının önünde okunursa o evde iftar edelim, der. İftar vakti yaklaşmıştır. Ara sokaklara girerler. Her evin kapısının önünde bir kişi beklemektedir. Bir misafir bulup evlerine iftar için çağıracaklar. Başkalarına iftar ettirmenin zevkine tadacaklar ve sevabını alacaklar.

Sultan ve veziri kendilerini tanıtmadan, herkese selam vererek giderler. İftar topu atılıp akşam ezanı okunmaya başladığında, fakir ama gönlü zengin bir Müslümanın evinin önündedirler. Zaten ev sahibi de iftara birilerini çağırabilmek için orada beklemektedir. Sofra hazırlanmış. Sıcacık taze ekmek, tuz ve mis gibi tüten bir çorba vardır. Tuzla iftarlarını açarlar, ekmek ve çorba ile karınlarını doyururlar. Çorba, sultanın çok hoşuna gitmiştir. Ev sahibine; “Bu çorba çok hoşuma gitti. Ne çorbasıdır bu?” diye sorar. Çok zeki ve ferasetli olan ev sahibi; “Darhane çorbasıdır, sultanım” diye cevap verir.

Darhane, Anadolu insanının dilinde “tarhana” olarak yerini alır. Bazı yerlerde ise daha da kısaltılarak “tarana” olarak kullanılır.

user avatar

köyün birinde bir nene varmış tarhan ana imiş köyde birisi hasta olunca hemen yaptıgı çorba ile onları iyileştirirmiş bu nene öldükten sonra onun yaptıgı çorbaya tarhana çorbası denmeye başlamış.

user avatar

Devrin sultanı, Ramazan ayında, bir gün tebdil-i kıyafetle şehri dolaşmaya çıkar. Yanında baş veziri vardır. Sultan; Paşa, akşam ezanı kimin kapısının önünde okunursa o evde iftar edelim, der. İftar vakti yaklaşmıştır. Ara sokaklara girerler. Her evin kapısının önünde bir kişi beklemektedir. Bir misafir bulup evlerine iftar için çağıracaklar. Başkalarına iftar ettirmenin zevkine tadacaklar ve sevabını alacaklar.

Sultan ve veziri kendilerini tanıtmadan, herkese selam vererek giderler. İftar topu atılıp akşam ezanı okunmaya başladığında, fakir ama gönlü zengin bir Müslümanın evinin önündedirler. Zaten ev sahibi de iftara birilerini çağırabilmek için orada beklemektedir. Sofra hazırlanmış. Sıcacık taze ekmek, tuz ve mis gibi tüten bir çorba vardır. Tuzla iftarlarını açarlar, ekmek ve çorba ile karınlarını doyururlar. Çorba, sultanın çok hoşuna gitmiştir. Ev sahibine; “Bu çorba çok hoşuma gitti. Ne çorbasıdır bu?” diye sorar. Çok zeki ve ferasetli olan ev sahibi; “Darhane çorbasıdır, sultanım” diye cevap verir.

Darhane, Anadolu insanının dilinde “tarhana” olarak yerini alır. Bazı yerlerde ise daha da kısaltılarak “tarana” olarak kullanılır.

Bu soruyu cevaplayın

Yeni bir soru sorun