Soruyu soran: Elif_başaran | Tarih: 2007-03-12 | Okunma sayısı: 12645
Skolastik dönemin özellikleri 3 bölümde incelenebilir: rnrnBirinci dönemde (800-1200) “bileyim diye inanıyorum” anlayışı egemendir. Bu anlayış içinde kavramlar (idealar) nesnelerden önce gelir. Bu dönem Batı’da dinle felsefenin eklemlendiği görece kısır bir dönemdir. Bu dönemde felsefi ve bilimsel üretimin merkezi İslam ülkelerine kayar. Abbasiler döneminde Basra’da akıl ile inancı bir biri ile bağdaştırmaya çalışan bir okul (meşşailik) gelişir. Bu döneme damgasını vuran iki isim İbni-Sina ile İbni Rüşt’dür. Arap ülkelerinde bu dönemde tanık olunan zenginlik yalnızca felsefe ile de sınırlı değildir. Bu dönemde İslam dünyasında Astronomi, matematik, tıp, coğrafya gibi bilim dallarında olağanüstü bir gelişme yaşanmaktadır. İslam Ülkelerindeki bu gelişme sürerken Batı’da skolastiğin etkisi ile bilimsel ve düşünsel gelişmenin üstüne ölü toprağı serpilmiş gibidir. Batı kendisini Rönesans’a taşıyacak kaynağı, bu düşünsel, bilimsel gelişmeden alacaktır. rnrnSkolastiğin ikinci döneminde Batı’ İbni Rüşlt’ün kurduğu felsefi köprüden Aristoteles’i, Eski Yunan Felsefesini yeniden keşfedecektir. Bu köprünün kurulmasında Haçlı Seferleri’nin (10095-1270) çok önemli rolü olacaktır. Öte yandan bu dönemde feodalizm 11. yüzyıldan itibaren çözülmeye başlayacak, Burjuvazinin geleceğin belirleyicisi sınıf olarak tarih sahnesindeki yeri giderek belirginleşmeye başlayacaktır. Skolastiğin bu döneminin şiarı “İnanayım diye biliyorum.”dur. Aquinolu Thomas (1225-1274), dinin doğruları ile aklın (yani deneyin) doğrularının iki farklı bilgi kaynağı olduğunu ileri sürer.rnrnSkolastiğin üçüncü dönemi ise Ampirizm’e (deneyciliğe), Rönesans Felsefesine bir çeşit hazırlıktır. Bilinen ile bilinemeyen arasındaki ayrım artık açık bir biçimde ortaya çıkmıştır. Deney her türlü bilinin kaynağı olarak görülmeye başlanmıştır. Ancak, deney üstüne ise ancak inançla ulaşılabilir, düşüncesi korunacaktır. Skolastik düşünce aslında akıl ile dini uzlaştırma iddiası ile ortaya çıkmıştır. Ancak toplumsal değişim karşısında Hıristiyanlığın dogmalarına sıkı sıkıya bağlı kalışı ile din ile felsefe ve bilimin birbirinden kesinlikle ayrılmasına; deneyciliğin gelişmesine yol açmıştır
1 Noktalama işaretleri ilk ne zaman kullanılmıştır? 5949 defa okundu
2 Uzun tel mi daha iyi elektrik iletir kısa tel mi? 2285 defa okundu
7 Kaleci topu degajla ileriye atmak istiyor rakip oyuncu topa müdahale ederek... 10842 defa okundu
8 Zeytinyağının ülkemiz ekonomisine katkıları nelerdir? 10243 defa okundu
11 Ankara balgat oguzlar mahallesi posta kodu nedir? 10378 defa okundu
14 Atatürk'ün yaptığı tüm savaşlar nelerdir? 4287 defa okundu