soru sorasın ki cevap bulasın

Kayıt Ol! Kayıt olduğunuzda sorduğunuz soruları takip edebilir
ve bilge üye olma şansını elde edebilirsiniz

Tüm Sorular (Alfanumerik Liste)

Soru:

Hayat üçgeni nedir?

Soruyu soran: Nizayi | Tarih: 2007-03-22 | Okunma sayısı: 7075

Soruya verilen cevaplar:

Sponsor bağlantı: Tavuklar uçabilir mi?
user avatar

İnternetten bulduğum bir yazı:

Adım Doug Copp. Dünyanın en tecrübeli kurtarma birimi Amerikan Uluslararası Kurtarma Ekibinin Kurtarma şefi ve afet olayları müdürüyüm. Bu makaledeki bilgiler bir deprem anında hayat kurtaracaktır.
875 yıkılmış binaya sürünerek girdim, 60 ülkeden kurtarma ekipleriyle
çalıştım, birçok ülkede kurtarma ekipleri oluşturdum ve çok sayıda
ülkede birçok kurtarma ekibinin üyesiyim. 2 Yıl boyunca birleşmiş
milletler felaket "azaltma" uzmanıydım. 1985'ten beri aynı anda
gerçekleşenler hariç dünyadaki bütün büyük felaketlerde çalıştım.
İçinde 20 maket (mannequis) olan bir okulu ve evi yıktık.
On maket "çömel ve korun" metodunu uygularken, 10 maket
"hayat üçgeni" metodumu uyguladı. Tasarlanmış yıkımdan sonra görüntüleri filme almak ve sonuçları belgelemek için enkazı geçip binaya girdik. Bina yıkımlarında oluşabilecek şartlar dahilinde direkt olarak gözlemlenebilen ve bilimsel şartlar altında hayatta kalma tekniklerimi uyguladığım film "çömelip korunan/saklanan" kişiler için hayatta kalma şansının sıfır olduğunu ortaya koydu. Hayat üçgeni metodumu kullananlar için hayatta kalabilme şansı yaklaşık olarak %100 oldu.
Enkazına girdiğim ilk bina 1985 Mexico City depreminde bir okuldu.
Bütün çocuklar sıralarının altındaydı. Her bir çocuk kemiklerinin
kalınlığına kadar ezilmişlerdi. Sıralarının yanındaki koridorlara
uzanmış olsalardı hayatta kalmış olabilirlerdi. Bu "ayıptı, gereksizdi" ve çocukların neden koridorlarda (sıraların arasında)
olmadığını merak ettim. O an, çocuklara bir şeyin/eşyanın altına
saklanmalarının söylendiğini bilmiyordum.
Basitçe ifade edilirse, binalar yıkılırken, objelerin üzerine düşen
tavan ağırlıgı veya içerideki mobilyalar bu nesnelere çarparken
yanlarında bir yer, boşluk bırakırlar. Bu boşluk benim "hayat
üçgeni" dediğim alandır. Nesne ne kadar büyük ve ne kadar dayanıklı
olursa daha az ezilecektir. Nesneler ne kadar az ezilirse boşluk
ve bu boşluğu kullanan kişinin yaralanmama olasılığı o kadar artar. Bir dahaki sefere televizyonda yıkılan bina izlerken gördüğün üçgenleri say. Her yerdeler. Yıkılan bir binada göreceğiniz en yaygın
biçimdir.
Deprem anında hayatta kalma, ailelerine bakma ve başkalarını kurtarma
hakkında 750 bin nüfüslu Trujillo kentinin İtfaiye bölümünü eğittim. Trujillo İtfaiye Departmanının kurtarma şefi Üniversitedeprofesördür. Bana her yerde eşlik etti.
Kişisel ifadeleridir: "Adım Roberto Rosales. Trujillo kurtarma
ekibi şefiyim. 11 yaşındayken çöken bir binada mahsur kaldım.
Mahsur kalışım 1972 yılında 70.000 kişini öldüğü depremde oldu.
Erkek Kardeşimin motosikletinin yanında oluşan "hayat üçgeni"
içinde hayatta kaldım.
Yataklarının veya sıraların, masaların altına giren arkadaşlarım
ezilerek öldüler (isim, adres vb detayları anlatıyor). Ben hayat
üçgeninin yaşayan örneğiyim. Ölen arkadaşlarım "çömel ve korun"
örnekleridir.
DOUG COPP'UN ÖNERİLERİ
1) "Binalar çökerken basitçe "çömelen ve korunan" kişiler istisnasız her defasında ezilerek ölüyorlar. Masa,araba gibi nesnelerin altına giren kişiler her zaman ezilirler.
2) Kediler, köpekler ve bebekler'in hepsi doğal bir şekilde dizlerini
ana rahmindeki gibi karınlarına doğru çekerek kıvrılırlar.
Deprem anında sizde bu şekilde kıvrılmalısınız.
Bu doğal bir güvenlik ve hayatta kalma içgüdüsüdür. Daha küçük bir
boşlukta hayatta kalabilirsiniz. Hafifçe ezilecek ama yanında boşluk
yaratacak bir kanepenin, geniş büyük bir eşyanın yanında dur.
3) Ahşap evler deprem anındaki en güvenli yapılardır. Sebebi
basittir; ahşap esnektir ve depremin zorlamasıyla hareket eder.
Eğer ahşap bina çökerse geniş yaşam boşlukları oluşur.
Ayrıca, ahşap binalar daha az yoğunlukta yıkılış ağırlığına sahiptir.
Tuğla binalar ayrı tuğla parçalarına ayrılacaklardır. Tuğlalar bir
çok yaralanmalara sebep olacaktır, ama (beton)bloklardan daha az
ezilmiş vücutlar yaratırlar.
4) Eğer gece yataktayken deprem olursa, basitce yuvarlanarak yataktan
düşün. Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk oluşacaktır. Oteller
müşterilerine deprem anında yatakların yanında yere uzanmalarını
salık veren bir uyarı notunu odalarda her kapının arkasına asarlarsa
depremlerde çok büyük hayatta kalma oranlarını sağlayabilirler.
5) Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapıdan veya
pencereden dışarı kaçmak mümkün değilse, kanepe veya büyük bir
koltuğun/sandalyenin yanında cenin pozisyonunda kıvrılarak yere
uzanın.
6) Bina çökerken Kapı kirişlerinin altına geçen herkes ölür.
Nasıl mı? Eğer kapı kirişlerinin altına geçerseniz ve kapı kirişi
öne veya arkaya doğru düşürse inen tavanın altında ezilirsiniz. Eğer kapı kirişi yana doğru yıkılırsa ikiye bölünürsünüz. Her iki durumda
da ölürsünüz!
7)Hiçbir zaman merdivenlere gitmeyin/yönelmeyin. Merdivenler (ana
binadan) farklı bir "frekans aralığına" sahiptir; ana binadan
bağımsız/ayrı olarak sarsılırlar. Merdivenler ve binanın geri
kalanı devamlı olarak birbirlerine çarparlar, ta ki merdivenlerin
yıkılışı gerçekleşene kadar. Merdivenlere ulaşan insanlar basamaklar
yüzünden yaralanırlar. Korkunç şekilde sakatlanırlar.
Bina yıkılmasa dahi, merdivenlerden uzak durun. Merdivenler binanın
hasar görmesi en muhtemel kısmıdır. Depremde yıkılmamış olsa dahi,
merdivenler bağırarak kaçmaya çalışan insanların aşırı yüklenmesi
ile çökebilir. Merdivenler binanın geri kalan kısmı zarar görmemiş
olsa dahi her zaman güvenlik açısından kontrolden geçirilmelidir.
Binanın dış duvarlarına yakın yerlerde durun, mümkünse dışına çıkın.
Binanın iç kısımlarındansa dış kısımlarına yakın yerlerde olmak çok
daha iyidir. Binanın dış çevresinden ne kadar içeride olursanız,
çıkış yolunuzun kapanma ihtimali o kadar artacaktır.
9) Aynen Nimitz yolundaki katlar arasındaki (yıkılan) blokların
meydana getirdiği gibi, deprem anında üst yolun yıkılmasıyla ezilen
araçların içinde bulunan insanlar ezilirler. San Fransisco depreminin kurbanlarının hepsi araçlarının içindeydiler. Hepsi öldü. Araçlarının dışına çıkıp,aracın yanına uzanıp veya oturarak kolaylıkla hayatta kalabilirlerdi. Ölen herkes eğer araçlarından çıkıp, araçlarının yanına oturabilseler veya uzanabilselerdi yaşıyor olabilirdi. Ezilen bütün araçların yanında-kolonların direkt olarak üzerine düştüğü araçlar hariç 3 feet yükseklikte boşluklar oluşmuştu.
10) Enkaz halindeki gazete ofislerini ve çok miktarda kağıdın olduğu
ofisleri dolaşırken kağıdın sıkışmadığını/ezilmediğini keşfettim.
Kağıt yığınlarının/kümelerinin etrafında geniş boşluklar
bulunur/oluşur.

Bu soruyu cevaplayın

Yeni bir soru sorun